Dedemin cüzdanını hatıra olarak ben aldım. Onu hep göğüs
cebinde taşırdı. Dedem benim için çok güvenilir, her şeyinizi gözünüz kapalı
emanet edebileceğiniz biriydi. Ona ait bir parçayı taşımak beni mutlu ediyor,
istediğim zaman ona dokunabiliyorum. Eşyalar semboldür aslında, ben sanki onun
ruhuna dokunmuş gibi oluyorum her seferinde. Ona gözüm gibi bakacağım. Merak
edenler için cüzdandan neler çıktığını söyleyeyim; emekli sandığı kartı,
hastane kartı, vergi numarası kartı, oğlu Mehmet’in adresi ve erkek kardeşinin
cep telefonu yazılı bir kâğıt çıktı. Bunların yanı sıra, kendi vesikalık
fotoğrafı, oğlu Sedat’ın gençlik fotoğrafı, eski bir 10 Lira(bu para acaba ilk
kazandığı para mıydı diye düşünüyorum) ve bir de bir şiir çıktı. Ölümden sonra
maddiyatın bir önemi olmadığını, önemli olanın kardeşlik, sevgi olduğunu
anlatan bir şiir. Bana son derece anlamlı geldi. Bu şiiri yanında sürekli
taşıyacak kadar çok sevmesi bu şiirle özdeşleşmesi anlamına geliyor..
Hüzünlenmemek elde değil elbette. O benim için çok değerliydi, hala da
öyle. Aslında bir şey değişmedi, sadece onu göremeyeceğim, sesini
duyamayacağım. Bu özlem de gitgide artacak. Onu tanıdığım için, onunla vakit
geçirdiğim için, benim hayatıma kattıkları için çok mutluyum. Buradaki
yazılara, onunla olan anılarımı anlatarak devam edeceğim. Onunla ilgili bir şey
yazmak isteyenlere kapımız açık, dileyen herkes paylaşımda bulunabilir.